Geldik 20. Haftaya… Yolumuzu yarıladığımızın bir işareti olsa gerek bu hafta. Yolun yarısı bitti. Bir bu kadar daha yol gittik mi tamamdır. Babası bu hafta sonu kızımın odasına prenses desenli duvar kağıdıyla süsledi. Kızım için oda takımı da bakıyoruz. Onun için en güzel olanını seçeceğiz ona.Kızım küçük bir kavun kadar olmuş. Ne kadar da hızla büyüyorsun be annem. Artık kızımın hassas cildini amniyotik sıvıdan koruyan kremsi bir madde olan verniksle tamamen kapatmış.Bebeğimin beyni, algılara ayrılmış sinir merkezini geliştirmek için çok çalışıyormuş. Bunlar canlandıkça bebeğimiz bizim faaliyetlerimize ve ortamdaki seslere daha fazla tepki gösterecekmiş, hatta amniyotik sıvının tadını hissedecekmiş.

Dönme, dalma ve tepmenin yanı sıra ritmik bir sarsıntı da hissedebilirmişim. Büyük ihtimalle olgunlaşmamış diyaframda spazmlar olması yüzünden çoğu bebeği rahimde hıçkırık tutarmış. Ama korkmanıza hiç gerek yokmuş bunlar anne karnındaki bebek için oldukça normalmiş. Acaba benim kızım da karnımda bunları yaşıyor mudur ki. Keşke karnımda bir kamera olsa da o her dakika ne yapıyor kontrol edebilsek.

 
Kızımın gerçek saçları da oluşmaya başlamış. Doğumdan sonra bu saçlar dökülüp yerine yenileri gelecekmiş ama. Bebeğimin kafasının diğer kısımlarında iç kulak kemikleri tamamen oluşmuş ve burun şekillenmeye başlamış.

Share: