Tanıştırayım efendim, dünyadaki en zehirli yılan türü olur kendisi, adı ‘el âlem’ 😱

Öyle bir zehir akıtır ki bünyene, anneliğin felç olur. Anneliğinin ilk dakikalarından girer hayatına. Çocuğunla yatmak istersin ‘ezersin’ der, doyasıya seversin ‘şımarır’ der, kucağında tutarsın ‘alışır’ der, emzirmeye gayret edersin ‘sütün yetmez’ der, memeden kesersin ‘neden emzirmiyorsun’ der. Bebeğin büyür, çocuk olur. Bezden çıkmadı mı daha, okula başlamadı mı der. Her dönem hakkında uzmanlara taş çıkaracak bilgiler sunar sana. Kafanı karıştırır, bulamaç eder 😭

Çocuğun hastalandığında doktor, ağladığında psikolog olur. Her hastalığa bir tarifi, her derde bir devası vardır. Suçladığı kişi de hep sensindir. Çocuk ağlar ‘neden ağlatıyorsun’, hasta olur ‘neden hasta ettin’, düşer ‘neden düşürdün’ der. Konuşur da konuşur…

O kadar alışırsın ki ‘el âlem’ in bir şeyler demesine, bir süre sonra o sussa bile sen ‘acaba böyle yapsam el âlem ne der’ diye düşünmeye başlarsın. Çocuğun için elinden gelenin ‘en iyisi’ olmaya çalışacağına; çocuğuna rağmen ‘el iyisi’ bir anne olur çıkarsın. El âleme yaranacağım diye çocuğunu üzer, hırpalar, azarlar, kırar, dökersin 😓

Tamam, ama bahsettiğimiz zehirli bir yılan. Şöyle uzaktan sevsek de, bu kadar sokmasak evladımızla aramıza. Daha iyi olmaz mı?

Share: